ANNİE MUSAN (CULLEN) 3. BÖLÜM
Dersler gayet sıkıcıydı.Emmetla aynı sırada oturuyoduk.Saolsun çok(!) minyon tipli olduğundan her hareket ettiğinde sıradan aşağı uçuyodum.Böyle geçen bikaç dersten sonra okul bitti.Eve yürüyerek gitmeyi tercih ettik.Ama Alice ve Jasper arabayı aldılar.Başka bir yere gitceklermiş.Baş başa
.
Rosalie:Ee Annie alışabildin mi okula ?
-Alıştım yaa
bi sorun yok
A pardon bir sorun var Emmetla beraber sıraya sığamıyoruz.
Herkes kahkaha attı.
Emmet:Aa iftiraya bak.Küçük cadı senin yüzünden sığamıyoruz sıraya.
-Benim yüzümden? İncecik insanım daha ne istiyosun ?
Edward:İnsan ?? Gülmeye başladı.
-Ne fark eder
Rosalie:Hımmm ok
Emmet:Çocuklar bu akşam avlanıyoruz dimi.Baya susadım.Okulda zor dayandım.
Edward:Çok kötüysen avlanalım hemen.
Emmet:Yok akşamı bekleyebilirim.
Rosalie:A şu elbise ne güzel dimi Annie ?
-Cidden çok güzel.Bakalım mı ?
Rosalie:Olur
.
Emmet:Kızlar işimiz var Annie’nin evini toplayacağız sonra Carlisle ve Esme ile tanıştırcaz eşyalar yerleşcek ohooo…
Rosalie:Siz yürüyerek gidin biz alıp yetişiriz size
Edward:Ev nerdeki?
-Ormanın güneyindeki küçük apartmanların olduğu yerde.Yanında okul var.25 numara.En üst kat daire 6.Kaybolursanız kokumdan bulun işte aa
.
Emmet:Tamam biz yavaş yavaş gidiyoruz
Rosalie:Tamam aşkım.
Onlar yavaş yavaş ilerlemeye başladılar.Biz hemen kıyafeti denedik.Dükkandaki çocuk Rosalieye hayran oldu.Düşünceleri o kadar komiktiki elimde olmadan gülmeye başladım.Rosalie beni anladı.Yazık çocuğa “Acaba numarısını istesem verir mi? Acaba deminki ayı gibi çocuk yada öbür çocuk sevgilisi mi?” gibi şeyler düşünüyodu
.
Rosalie:Hadi Annie alıp gidelim.Emmetla Edwardı bekletmeyelim.
-Tamam canım
.Hala sırıtıyodum.Rosalie beni öldürcek
.Dükkandan çıktık Edwardla Emmeta yetişmek için koşmamız gerekiyodu.Ama insan içinde koşamicağımızdan bizim hızlı yürüme insanların koşma dediği şekilde ilerledik.
Rosalie:Annie seni öldüreyim mi?
-Ama düşünceleri çok komikti napayım
Rosalie:Milletin düşüncelerinden uzak dur.
-Elimde değil
Rosalie:Sen bekle ben Edwardın yanında erkek konusunu açayım da gör.
-Tamam düşünceler yok
La la la la .Şarkı söylmeye başladım.Ama düşünceler hala bağırıyordu.Rosalie tehtit etmeyi biliyo
.Bi anda Alice ve Jasperı gördük.
Alice:Heyy fıstıklar gitceğiniz yere bırakalım mı ?
Rosalie:Alicecim Jasperla ilgilen bizle değil
.
Alice:Bakıyorum neşen yerende Rose.Bu arada Annie niye şarkı söylüyosun?
-Rosalie saolsun süper tehtit ediyo.
Alice:Öyledir
-Düşüncelerden uzak durmak için ama hiçbir işe yaramıyo.
Jasper:Oy yazık sana
Rosalie:Jasper hayatım sen ilerliyosun böylede nereye gittiğimizi biliyomusun ?
Jasper:Bu kız çok zeki
-Benim eve gidiyoruz sen git ben sana tarih etcem.
Bizim eve vardık.Emmet ve Edward yeni varmışlardı.E naspınlar biz yetişcez diye yavaş yavaş gidiyolardı.
Jasper:Bu ne hız biraz yavaşlayın arkadaşlar
.
Edward:Bunların ne işi var sizle ?
Rosalie:Özel servis canım
.
Emmet:Ohh biz yürüyelim siz arabayla …
-Ayy çok yoruldunuz dimi ?
Alice:Yaa pek yorulmuşlar yazık
O sırada Markı gördüm.
Mark:Selam Annie.
-A selam ne haber.
Mark:iyidir senden?
-İyidir.
Edward:Kimsin sen?
Mark:Mark ben nolmuştu?
Edward:Niye selam veriyosun kıza.
Mark:Arkadaşımda o yüzden.
-Ağabey abartma.
Emmet:Edward dostum sakin.
Jasper:Cidden Edward arkadaşı kızın işte.
Edward hafifçe hırladı.Ama Jasper onu sakinleştirdi.
Mark:Aman çok korktum.Senin kız kardeşin diye konuşamayacak mıyız ?
Bu Mark çok salak.Emmet hemen ağabeyimi tutup uzaklaştırdı.
Alice:Mark konuştuklarına biraz dikkat et Edward biraz daha sinirlenirse onu kimse tutamaz.
Mark:Ondan korktuğumu kim söyledi.Ayrıca Annie onun kızkardeşi diye konuşma yasağımı koyucak
-Tamam Mark ağabeyim sadece bu aralar bana karşı fazla hassas.
Mark:Belli oluyor.
-Bu arada ben taşınıyorum.
Mark:A niye?
Jasper:Artık bizimle yaşıyacak.
Mark:Hımm.Umarım tekrar görüşürüz.
-Kesinlikle.
Mark:Kolay gelsin size.Hoşçakal Annie.
-Hoşça kal.Annene selam söyle yemeklerini özleyeceğim.
Mark:Arada gelip yersin
.
-Olur.
Ve Mark gitti.Mark gider gitmez Emmet ağabeyimi serbest bıraktı.
Edward:Kim o Annie
-Arkadaşım ağabey.
Rosalie:Hadi eşyaları toplayalım.
Brad:Kolay gelsin =)
Edward:Hoşgeldinizz =)
Brad:Bu akşam sizi ekeceğimi söylemek istedim.
-Niye ??
Brad:Arkadaşlarımla buluşucam canım.
-Tanıyo muyum?
Brad:Hayırç
-Tamam.
Sonra eve geldik.Esme dedikleri kadın evdeydi.Onu uzaktan hissetmiştik.Ama Carlisle yoktu.Acaba beni nasıl karşılayacaklardı.İmge görmemiştim bu konuda.İlginç…Eve girdik.
Alice:Anne biz geldik.
Esme:Hoş geldiniz çocuklar arkadaşınız kim.
Çok şaşırmıştı,”Bir insan mı o ama öyle kokmuyor.”.Ağabeyim benden önce davrandı.
Edward:O bir insan değil anne.
Bir anda şok olmuştum.Ağabeyim ona anne dedi.”Anne” bu sözcüğü bir başka kadın için nasıl kullanırdı.Ağlayabilsem kesinlikle ağlardım.
Edward:Annie o hepimizin annesi gibi hepimiz ona anne deris Carlisle da baba.
-Ama … ??
Esme:Nolduğunu biri bana anlatabilir mi? Ve kızın kim olduğunu.
Jasper:Uzun hikaye yani baya uzun.Onlar anlatsın.
Edward:Tanıştırayim Annie.
Esme:Memnun oldum.
-Bende.
Hala ağabeyimin ona anne dediğini düşünüyordum.Ama eğer ağabeyim ona anne diyorsa demekki çok iyi biri.Ağabeyim bana memnun bir şekilde baktı.
Esme:Annie ne güzel isim.Yani ?
Edward:Kız kardeşim.
Esme:Ne ? Bi dakika
Edward:Evet.
O sırada bir adam içeri girdi.İnanmıyorum bu ağabeyimi dönüştüren adam.Bu yüzü asla unutamazdım.Demek ki ağabeyimi tek başına bırakmamış.Ona sahip çıkmış.
Carlisle:Misafirimiz mi var ?
O da çok şaşırmıştı.
Esme:Evet canım.Merak etme yalnız değilsin bende hiçbir şey anlamadım.
Carlisle:Bir dakika ya bu yüz fazla tanıdık.İsmin ne küçük hanım.
-Annie.Yüzümü unutmamışsınız.
Emmet:Siz tanışıyor musunuz?
-Sayılır.
Carlisle:Annie Annie.Buldum.Annie küçük kız.Edward’ın…. Ah Annie bizi bulabilmiş olman çok güzel.
Bana sarıldı.O çok iyi bir doktordu.Aynı zamanda çok iyi bir insan.Hala iyiliğinden bir şey eksilmemiş.
Esme:Yani olan biteni anlamayan bir tek benim.
Esmeye olayları anlattık.Sonra ormana ava gittik.
Edward:Annie ?
-Ben bir canavar değilim ağabey.Bu soruyu duymamış olayım.
Edward:Daha duymadın zaten zeka küpüm.Düşüncelerimi kurcalamayıda bırak.
Alice:Buyurun Edward bey nasıl oluyomuş anlayın
.
Rosalie:Olan bize oldu.Şimdi Annie de duyacak bizi.
-Hehhehehe.
Esme:Haydi çocuklar yemeğe.
Herkes gülmeye başladı.
Jasper:Emmet nerde ?
Edward:O çok susamıştı.Şimdi ayılarla oynuyodur.
Daha da gülmeye başladık. Sonra yemek yiyip eve geldik.Herkes odasına çekildi.Uyumayız ama zaten çiftlerin özel işleri oluyor =). Odamı düzenliyordum bende sonra kapı çaldı.
Edward:Gelebilir miyim?
-Tabi abi gel.
Edward:Napıyosun
-Hiç etrafı düzenliyordum
Edward:Aferim
-Bende seni çok özledim.
Edward:Gel buraya. Abimin yanına gittim.Sıkıca sarıldım ona.Bunun için nerdeyse 100 yıldır bekliyordum.Sonra beraber yatağa uzandık.Abim saçlarımla oynamay başladı.Küçükken bu çok hoşuma giderdi.Hala da öyle.
Edward:Saçların hala yumuşacık.
-Annemin tarağını kullanıyorum hala.
Edward:Bende onları çok özlüyorum Annie ama hayat devam ediyor.Sende bunu biliyorsun.İyi yanından bak en azından birbirimizi bulduk.
-Seni bulmak için bütün dünyayı dolaştım.
Edward:Senin yaşadığın adına en ufak ümidim olsaydı emin ol bulurdum seni.
-Biliyorum bebişim.
Edward:Bebişim =)
-100 yıldır yalnız mısın?
Edward:Yalnız mı ? Hayır canım.Bak Carlisle var Esme var Alice var Emmet var Jasper var Rosalie var.
-Onlardan bahsetmediğimi biliyosun.
Edward:Hım.Bi yengen var.
-Nee =) Bunu daha önce söylemeliydin =)
Edward:Fırsat olmamış =)
-Nasıl biri kaç yaşında adı ne nerde niye görmedim
Edward:Sakin küçük cadı.Güzel ve iyi biri,ismi Bella bir haftalığına annesinin yanına gitti birkaç güne burada ve 17 yaşında.
-17 mi ? Gerçek yaşını sordum.
Edward:Gerçek yaşı o zaten.
-Nasıl yani ?
Edward:Bella bir insan.
-Ne ??
Edward:Evet o bir insan.
-Ama yani bir insan yanında ?
Edward:Okula nasıl gidiyoruz küçük cadı.
-İkisi farklı olaylar ama madem seviyosun o zaman sorun yok =)
Edward:Evet =)
-Korkmuyosa iyi =)
Edward:O korkmaz =)
-Tanışalım yengeyle =)
Edward:Sen çok konuşuyosun küçük cadı =)
-Abi en çok neyi özledim biliyomusun?
Edward:Neyi özledin?
-Gök gürültüsünden korkup senin odana gelip sana çaktırmadan yanına yatmayı.
Edward:Her seferinde hissederdim.Hatta gök gürlediğini duyunca yatakta yer açardım.
-Hissettiğini biliyodum çünkü yatar yatmaz bana sarılırdın ve “Korkma minik cadı” derdin.
Edward:Her sabah korktuğunu yüzüne vurduğumda “Ben yanına gelmedim sen rüya görmüşsün” derdin o yarım yamalak konuşmanla =).
O sırada gök gürledi ve abim bana daha sıkı sarıldı.
Edward:Korkma minik cadı.